LEGO® parçalarıyla tamir ve tadilat nasıl yapılır

Çalışıyorsa kurcalama lafını bilir misiniz? Peki, ya çalışmıyorsa? Tesadüf bu ya, 16. yüzyılda Japonya’da da aynı soruyu sormuşlar. Felsefenin dibine vuran bu soruya buldukları cevap neymiş, peki? Kintsugi.

Bu Kintsugi dedikleri şey de ne ola ki? Altın doğramacılığı anlamına gelen Kintsugi, genellikle seramikten yapılmış olan kırık eşyaları altın kullanarak onarma (hava katmak isterseniz güzelleştirme de diyebilirsiniz) sanatıdır. Japon tasarım dünyasına yön veren dahi zanaatkârlar, bugünün çöplerini yarının sanat eserlerine dönüştürmenin bir yolunu keşfetmişler resmen.

Onlara ve sanatlarına saygımız sonsuz; peki, ya elinizde fazla altın kalmadıysa ne yapacaksınız? İşte, tam bu noktada biz devreye giriyoruz. Kintsugi’den ilham alarak, düşük bütçeyle kendi tamirinizi yapabilmenize ve eskileri yeniye, sıradanları eşsize, kırılmışları onarılmışa döndürebilmenize vesile olmak istiyoruz.

Dolayısıyla, bacaksız sandalyeleriniz, kırık saksılarınız veya parçalanmış çanak çömleğiniz varsa çöpe atmayın; onun yerine, mütevazı (ve muhteşem) LEGO® parçalarının yardımıyla içinizdeki Kintsugi üstadını dışarı çıkarın.

Wabi’ye ağırlık verin, Sabi’yi öne çıkarın

Japonlara özgü bir felsefe olan wabi-sabi (acının tanımını değiştiren wasabi baharatı değil), kusurlu ve geçici şeylerin kendi içinde eşsiz bir güzelliğe sahip oldukları fikrini benimser. Her şeyden önce, esas amacın, simetrik veya kusursuz eserler yaratmak olmadığını anlamalısınız. İstediğimiz şey, günlük hayatta kullandığımız objelere can vermek, onları renklendirmek ve çarpıklıklarının aslında onların özgünlüğü olduğunu vurgulamak. Eserlerinizde wabi-sabi felsefesini benimsediğinizde, kendinizi, bir şeyin nasıl olması gerektiğine dair ezberlerden kurtarır ve zihninizi nasıl olabileceği fikrine açarak özgürleştirirsiniz.

Eğlence ile işlevi dengeleyin

Masamızın bacağının kendi temel işlevini yerine getirmesini elbette istiyoruz… ama bunu sağlarken LEGO kullanarak hem güzelleştirmek hem eğlenmek bize keyif verecektir. İlla standart tahta bir sütun şeklinde olması gerekmiyor. Dalları gelişigüzel yayılan, üzerine küçük, sevimli kuş evleri yerleştirilmiş, minik kuşların bu evlerin girişine konduğu, görkemli bir meşe ağacı olabilir mesela. Ya da belki bir yılan veya uzay gemisi. Hatta bir anda aklımızın ucuna gelmeyecek, birbirinden acayip tasarımlara kadar ulaşabilir. Helal olsun… siz bu işi biliyorsunuz gerçekten.

Elinizdekilerle başlayın

İlk adımlarınızı atmak için elinizdeki LEGO parçalarını kullanabilir ve fikirlerinize bu şekilde hayat vermeye başlayabilirsiniz. Dolaplarınızı bir karıştırın; belki arkalarda bir yerde, parçalarına ayırmaktan çekinmeyeceğiniz eski bir set duruyordur. Şu korsan gemisi, mesela, yontulmuş bir meyve kasesine dönüşebilir mi? Ya da yıllar önce yaptığınız şu ev modeli birdenbire bir lambaya hayat verebilir mi? Kendinizi, eldeki malzemelerle sınırlamak, yaratıcılığınızı harekete geçmeye zorlayacaktır. Eğer hiçbir eserinizi feda etmeye kıyamıyorsanız veya seçenekleri arttırmak istiyorsanız, başlamak için bu kutuyu inceleyebilirsiniz.

Çiçeklerinize karakter katın

Her seferinde aynı terane değil mi… köpeğiniz yarım saat atlayıp zıplamaya başlar ve göz açıp kapayıncaya kadar kaktüs koleksiyonunuz dört bir yana saçılmıştır. Peki, kırılmış bir saksıyı nasıl tamir edeceksiniz? Esneklik katmak adına küçük bağlantı parçalarından kullanarak afili tasarımlarımızdan ilham alın. Unutmayın, kırılmış yere tamı tamına oturması gerekmiyor; ihtiyacınız olan tek şey, boşluğun olduğu yere yerleştirebileceğiniz, hareketli bir yüzey. Bunu göz önünde bulundurduktan sonra daha da ilgi çekici bir hale getirmek için yüzler, kapılar, pencereler ve hatta LEGO buket setimizdeki şık çiçeklerden ekleyebilirsiniz.

Mobilyaların hüzünlerini neşeye dönüştürün

Gecenin bir yarısında kendinizi Google’da ‘masa ayağı nasıl tamir edilir’, ‘yeni başlayanlar için tamir’, ‘niye bitkilerim ölüyor’ ve klasik olarak, ‘gıcırtı duyuyorum, hayalet olabilir mi’ gibi şeyler ararken bulursanız, dikkatinizi LEGO koleksiyonlarınıza çevirin. Bozuk mobilyalarınızın size yaşattığı kabusların çözümü belki de renkli LEGO parçalarınızda yatıyordur. Her yere uyum sağlama özelliklerini kullanmaya başlayın. Çizikleri gizleyin, delikleri kapatın, eksik parçaların yerine koyun ve hepsinden öte, her türlü yaşam alanına biraz renk ve neşe katın.

Nelere imza atacağınızı görmek için sabırsızlanıyoruz; o yüzden, sosyal medyada bizi etiketlemeyi unutmayın.